GERİCİLER,ATATÜRK İNKILAPLARINDAN 100 YIL ÖNCEDE AYNIYDI: 2. MAHMUT YENİLİKLERİ VE TANZİMAT FERMANI



    Mustafa Kemal Atatürk'ün Milli Mücadele'nin ardından Türkiye'yi kalkındırma hareketleri, yani inkılapların yapılmasında en büyük engel gericilik ve yeniliğe karşı olan bir zihniyetti. Şapka kanunu geldiğinde 'bak bu gavur işi' dediler. Tevhidi tedrisat kanunu geldiğinde 'İslam'ı yok ediyorlar' dediler. Kanun alanındaki inkılaplar yapıldığında 'italyan işi, Fransız işi' dediler. Kısacası Atatürk'ün ülkeye getirdiği köklü değişimlere karşı çıktılar. Osmanlı'yı öne sürdüler; 'Osmanlı' davası güttüler. Kıyafet devriminden söz etmiştik( özellikle şapka inkılabı). Şapka İnkılabını 'gavurlaşma'(!) olarak niteleyenler var. Bu zümre, 1826 yılındaki 'fes' kanununa dahi muhalefet etti. 
     II. Mahmud'un bizzat talimatıyla (ilmiye sınıfı hariç) tüm devlet kurumlarında fes giyilmesi zorunlu kılınmış; şalvar, kavuk vs. ise yasaklanmıştır[1]. I. Mahmud’un, kızı Atıyye Sultân’a subay üniforması giydirip başına fes taktırması, muhafazakar kesimin tepkisini çekmişti [2]. Fakat Sultan Mahmud, oteriter bir padişahtı. 'Fes' kanununa karşı gelenleri cezalandırmıştır[3]. Sultan Mahmut, Osmanlı'nın çöküş dönemindeki en büyük yenilikçilerindedir. Piyano, opera, bando, orkestra türleri Osmanlı'ya girmiştir. 
     Birçok matbaa kurulmuş, ilk resmi gazete olan Takvim-i Vekaayî kurulmuştur. Bu dönemde Fransızca kursları açılmıştır, yabancı dile önem verilmiştir. İlk kez yurtdışına öğrenci gönderilmiştir. Bunların yanında ilk modern okullar olarak niteleyebileceğimiz Mekteb-i Harbiye, Mekteb-i Tıbbiye, Mızıka- i Hümayun okulları kurulmuştur. Yeniçeri Ocağı kaldırılmış; onun yerine Asakr-i Mansure- i Muhammediye ordusu kuruluştur. Osmanlı'da ki en etkili yenileşme hareketleri Sultan Abdülmecid ile babası 2. Mahmud döneminde yaşanmıştır. II.  Mahmud, yenilikler hakkında Müşir Halil
Rıfat Paşa’nın: “Avrupa’ya benzemezsek, Asya’ya çekilmeye mecburuz!” demesi
üzerine birçok alanda inkılap yapmış, artık Avrupa'ya ayak uydurmanın zorunlu olduğunu anlamıştır [4]. 
     Öyle ki Osmanlı Devleti'nin son dönemlerine araştırmalar yapmış tarihçi Yılmaz Öztuna, Sultan Mahmut'un yaşasaydı Tanzimat'ı yapacağını iddia etmiştir [5][¹]. 'Fes' kanununa uymayanlar, Atatürk'ün döneminde olduğu gibi cezalandırılmış tır. Sultan Mahmud'tan sonra tahta geçen Sultan Abdülmecid, babasının izinden reform hareketlerine devam etmiştir. Bu dönemde 3 Kasım 1839 tarihli 'Tanzimat Fermanı' olarak bilinen Gülhane Hattı Hümâyun'u edilmiştir. Fermanda ise; can emniyeti, ırz ve namusun ve mülkiyetin korunması, verginin belirlenmesi gibi vatandaşlığın temel özellikleri vurgulanmış; teba olan halk, vatandaş statüsüne çıkmıştır[6]. Gayrimüslim teba için özel mahkemeler kurulmuş, bunlara destek vermiştir. 
     Yargı ise mahkemelerde tesis edilecektir( mahkemesiz kimseye ceza kesilmeyecektir)[7]. Hattın giriş kısmında sultan, bütün düşüncesinin memleketi kalkındırma ve halkı refaha kavuşturma olduğunu ilan ediyordu[8]. Tanzimat Fermanı, batılılaşma anlamında büyük katkılar sunmuştur. Tanzimat ile birlikte ayan olarak adlandırılan halkın sevdiği ileri gelenlerin ve ulema(Osmanlı döneminde bilginler) sınıfının hakları kısıtlanmıştı. Özellikle Tanzimat ile gelen vergi düzeni, ayan ve ulema sınıfını rahatsız etti(tüm ayan ve ulema sınıfının vergi imtiyazları ellerinden alınmıştı)[9]. Fakat devleti ayakta tutma çalışmalarının sonuç vermediğini söyleyebilirim. Özellikle Reşid Paşa'nın reform hareketi, devletin memurlarında etkili olamamıştır [10].  
          Tanzimat siyasetine karşı olan ulema da bu meclislerde muhafazakar ağalar yanında yer almakta, bazı yerlerde halkı açıkça isyana teşvike kadar gitmekteydiler. Bu yüzden 1841 Niş ve 1850 Vidin İsyanları çıkmıştır. Niş İsyanı, şarap vergisi vermek istemeyen çorbacılar (Osmanlı döneminde taşrada ileri gelen Hıristiyanlara verilen ad) ve Hristiyan zenginlerin, halkı kışkırtması sonucu gerçekleşmiştir. Hristiyan zenginler, halkı, bağlarında bulunan ve şarap üretiminde kullanılan üzümü almamakla, iş vermemekle tehdit etti[11].
     Halk(reaya) ise bunlar karşında Tanzimat Fermanı'na karşı isyan başlattı. Vergileri vermek istemeyenler, halkı kışkırtarak isyana teşvik ettiler. Bu gerici zihniyet, Tanzimat'ın uygulamasında sorunlar çıkarmıştır. Tanzimat'ın getirdiği temel vatandaşlık ile gayrimüslim-müslüman farkları ortadan kalkmıştır. Eski kafalı Müslümanlar, Hatt'ı lanetle anıyorlardı. Şeri'atın çiğnendiğini, Müslümanların gavurlarla aynı seviyeye indirildiğini iddia ediyorlardı [12]. Gerici zihniyet, kendilerini korumak isteyen ayanlar, burjuvazi bir şekilde hüküm sürmek isteyen ulema sınıfı, Tanzimat'ın uygulamasında sürekli muhalif olmuştur. Osmanlı'nın geri kalmasının nedenlerinden birisi de budur. Öyle ki, 16. Yüzyılda çeşitli astronomi araştırmaları yapan Takiyüddin Rasathanesi, araştırmacıların melek bacağı gözledileri gerekçesiyle kapatılmıştır.
      Gerici zihniyet yüzünden Avrupa'daki gelişmeler takip edilememiştir. Avrupa'da seri maatbaya geçildiğinde, Osmanlı'ya daha yeni matbaa gelmişti. Değerlendirdiğimiz zaman şu yorumu yapabiliriz: Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk'ün inkılaplarına karşı olan gerici zihniyet gibi, yenilikler karşısında kendi makamlarını korumak isteyen gruplar da halkı yeniliklere karşı ayaklandırmıştır. 




Kaynakça Ve Notlar
[1]- Yılmaz Öztuna, Sultan Mahmut, s. 71, Babıali Kültür Yayıncılık, İstanbul. 2006
[2]- Yılmaz Öztuna, Sultan Mahmut, s. 71, Babıali Kültür Yayıncılık, İstanbul.
[3]- Yılmaz Öztuna, Sultan Mahmut, s. 71, Babıali Kültür Yayıncılık, İstanbul.
[4] Yılmaz Öztuna, Sultan Mahmut, s. 71, Babıali Kültür Yayıncılık, İstanbul.
[5]Yılmaz Öztuna, Sultan Mahmut, s. 71, Babıali Kültür Yayıncılık, İstanbul. 
[6]- Halil İnalcık, Devleti Aliyye-IV, s.137, İşbankası Yayınları, İstanbul, 2016. 
[7] Halil İnalcık, İmparatorluktan Cumhuriyete, s.188, Kronik Yayınevi, İstanbul, 2020.
[8]- Halil İnalcık, Devleti Aliyye-IV, s.143,
İşbankası Yayınları, İstanbul, 2016. 
[9]- Halil İnalcık, İmparatorluktan Cumhuriyete, s.193, Kronik Yayınevi, İstanbul, 2020.
[10]- Halil İnalcık, Devleti Aliyye-IV, s.154,
İşbankası Yayınları, İstanbul, 2016. 
[11]- Halil İnalcık, Devleti Aliyye-IV, s.165,
İşbankası Yayınları, İstanbul, 2016. 
[12]- Halil İnalcık, Tanzimat: Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, s.127, İşbankası Yayınları, İstanbul,2019. 
Notlar
[¹]- Sultan 2. Mahmud ile ilgili geniş bir biyografi eseri yazmış olan ve Osmanlı hakkında birçok makaleyi kalem alan Yılmaz Öztuna'yı kulllanmak istedim. 



Yorumlar

Popüler Yayınlar