ERMENİ TEHCİRİ, ALMAN KOMUTANLARININ TESPİTİ VE "SOYKIRIM" SAHTEKARLIĞI
Özet: 1915-1916 tarihlerini kapsayan ve Erkân-ı Harbiye Reisi İsmail Enver Paşa ile Dahiliye Nazırı Talât Paşa'nın 24 Nisan 1915 tarihinde ortak kararnameleri ile çıkarılan 'Ermeni Tehciri ve İskânı' kanununun Alman komutanların beyanları ve Alman basınında yansıması Hk.
Ermeni tehciri ve iskânı, ... tarihinde Osmanlı Hükümetinin (İttihâd ve Terakki) ülkede yaşayan Ermenilerin başka bölgelere gönderilmek amacıyla çıkan kararnamedir. Genel anlamda bakacak olursak Talât Paşa, 24 Nisan 1915 tarihinde Harbiye Nazırı ve Erkan-ı
Harbiye Reisi Enver Paşa'ya 'tehcir ile ilgili' bir talep yazısı yazar.
"...Ermeniler'in hemen tevfiki ve bulundukları mahallerde(yer) devam-ı ikametlerinde(devamlı ikamet ettikleri) mahzur(sakınca) görülenlerin vilâyât dahilinde münasip görülecek mevakîde(mevkilerde) toplattırılarak firarlarına meydan bırakılmaması ve icab eden mahallerde silah teharrîsine(arama) başlanarak her türlü hal ve ihtimale karşı kumandanlarla bi'l muhabere(haberleşme) kuvvetli bulunulması ve icraatin hüsnü tatbiki (yapılması)..." ¹
Görüldüğü gibi Talat Paşa, Enver Paşa'ya böyle bir yazı yazar. Enver Paşa da karşılık olarak şu emri gönderir:
"... Ermeniler'in hemen tevfiki ve bulundukları mahallerde devam-ı ikametlerinde mahzur görülenlerin münasip görülecek mevâkîde toplattırılarak firarlarına meydan bırakılmaması ve iktiza(gerekmesi) eden mahallerde silah teharrîsine başlanılması ve icab edenlerin derhâl divân-ı harplere tevdîi hükümetçe takurur etmiş(tir)..."²
Görüldüğü üzere, Enver ve Talat Paşa'lar bu tehcirde birinci derecede rol oynamıştır. Aynı zamanda çeşitli ordu ve devlet mensupları da (vali, kaymakam ve saire) tehcirde görevlendirilmiştir.
Pekâlâ, Ermeni Tehciri Ne İçin Yaşandı ?
Bu soruya en iyi cevap, o dönemlerde patlak veren Hıncak ve Taşnak ayaklanmaları ve isyanlarıydı. Bu yüzden Ermeniler kontrol altına alınmak istedi. Tehcir de bu mercide gerçekleşti. Talat Paşa bile fermanlarda bunu belirtmiştir. Tehcir Anadolu'dan başlayacak, Suriye ve Lübnan gibi ülkelere yaşanacaktı. Bugün Lübnan'da Ermeni nüfusunun fazla olmasının nedenlerinden biri de budur.
Ancak bu tehcir çeşitli yollarla bir 'soykırım' olarak lanse edilmektedir. Bu bir tehcirdi, soykırım değil! Ermeni iddialarının yanında, çeşitli batılı ülkelerin iddiaları da vardı. Özellikle de Almanya bu konuda serzenişte bulundu. Bu yazının ama amacı ise Alman basını ve 1. Dünya Savaşı'nda Türkie'de bulunmuş bazı isimlerin, tehcir ile ilgili görüşleridir. Türk tezlerini desteklemek açısından bu belgeler önemlidir.
1915-1916 tarihlerinde Osmanlı Genelkurmay Başkanlığı'nı yapan Fritz Bronsart von Schellendorf bulunuyordu. Schellendorf, o vakitlerde yani tehcirin yaşandığı dönemde Osmanlı'da bulunuyordu, yani olayları doğrudan görmüştür Talat Paşa'nın katledilmesinden mütevellit katil Tehrilyan'ın mahkeme tarafından serbest bırakılması üzerine, Deutsche Allgamiene Zeitung Gazetesi'nde bir makale kaleme alan Schellendorf, ermeni tehcirini anlatmış ve gerçekçelerini sıralamıştır³. Bronsart o makalede şunları yazmıştır:
"Talat büyük özveri ve her türlü imkanları kullanarak el attı... Ordu, kendisinin bile eksikliğini hissettiği gıda, taşıt, barınak, doktor ve tıbbî tehcizatları yardıma sunmuştur. Ne yazık ki bütün çabalara rağmen binlerce göçmen ve tehcir edilen Ermeniler yürüyüşün zorluklarına dayanamayıp ölmüşlerdir."
...
Ermenilerin devlet için bir tehlike arz ettiklerini açıklayıp, onları ilk olarak meskûn oldukları bölgelerden uzaklaştırmaya yönelik zor bir karara vardı (Talat Paşa'yı belirtiyor). Savaştan uzak, nüfus yoğunluğu az ve verimli toprakları olan Kuzey Mezopotamya'ya yerleştireceklerdi" ⁴
Schellendorf'un da belirttiği gibi Ermeniler, verimli topraklara sürüleceklerdi. Madem Ermeniler verimli topraklara tehcir edildiyse, neden katledilsin ? Aklı ve mantığı olan bir kimse, bunun cevabını bir "düzmece" olduğunu anlar.
Bir diğer isim ise Otto von Feldmann'dı. Feldmann, Genelkurmay'da Şube Başkanlığı yapmıştır. O da Deutsche Allgamiene Zeitung Gazetesi'nde "Talat Paşa Davası Üzerine" başlıklı bir yazı yazmıştır⁵. Yazı da şunları belirtmiştir:
" Ermenilere destek verenlere, Türkiye'nin doğu sınırına yolculuk etmelerini tavsiye ederim. Bugün hâlâ Ermenilerin tamamen yok ettiği müslüman köyler oralarda mevcuttur."
Aynı zamanda doğuda görev yapan Alman komutanlardan Üçüncü Ordu Kurmay Başkanı Felix Guse, şunları belirtir:
"... Türklerin, Ermenilerin yok edilmeleri doğrultusunda emir vermiş oldukları iddia edilebilir. Ancak bu konuda elle tutulur bir delil bulunulmaktadır. Gerçi Talat Paşa'nın yargılanması sırasında böyle birtakım delliler mahkemeye sunulmuşsa da tüm bunlar, Ermeniler tarafından kaleme alınmış "tercümeler" ve "suretler"den oluşan ve aslı esası bulunmayan bazı düzmece delilleri. Yani bu konuda mahkemeye, inandırıcı deliller sunulamamıştı." ⁶
Görülüyor ki, Türkiye'de bulunan çeşitli Alman Generaller, 1915-1916 tarihleri arasında meydana gelen Ermeni tehcirinin, soykırım olmadığını, Ermenilerin davalarında haksız olduğunu belirtmiştir. 1921 Martının kamuoyunda Talat Paşa'nın katli, büyük yankı uyandırmıştı. Makale de belirttiğim isimler, bu davayı seyretmiş, dava üzerine birçok yazı kaleme almışlardırdır.
¹ Murat Bardakçı, Talât Paşa'nın Evrak-ı Metrûkesi, s. 22-25.
² Murat Bardakçı, Enver, s. 476.
³ Deutsche Allgamiene Zeitung, "Ein Zeugnis für Taalat Pascha" 24.7.1921.
⁴ Deutsche Allgamiene Zeitung, "Ein Zeugnis für Taalat Pascha", Fritz Bronsart von Schellendorf .
http:// www.t2174a.com/?p=8486; 1 Aralık 2015.
⁵ Deutsche Allgamiene Zeitung, "Zum Taalatprozess" 30.06.1921.
⁶ Necmettin Alkan-Eyyub Şimşek, Türk-Alman İttifakı, s. 202.
Yorumlar
Yorum Gönder