ÜMMETÇİ POLİTAKAYA KARŞIYIZ

Son yıllarda artan ümmetçi politikalar ve söylemleri, Türk milleti için bir tehlike ve tehdit olarak görüyoruz. İktidar'ın da politikaları arasında yer alan  ümmetçilik, sağlıklı bir politika değildir. Müslümanlık ve İslam adı altında İslam kardeşliği ile  ensar- muhacir benzetmesi dayanağı ile önümüze sunulan, açıkça meşrulaştırılmaya çalışılan bu düşüncenin kötü yanlarını şimdi dahi görüyoruz. Suriye iç savaşından kaçan resmi kayıtlarda 4,5 milyon Suriyeli ( gayrı resmi!?) memleketimize "mülteci" sıfatıyla geldi. Hükümet açıkça destek verdiği bu "mülteci" Suriyeliler, Türkiye'de barınma imkanı buldular. Aş, iş verildi. Hem de Türk milleti ekonomik sorunlarla boğuşurken. Her geçen gün enflasyonun mislice katlanırken, her geçen gün zam rekorları kırarken. 40 milyar doları Suriyeli mültecilere harcayan hükümetimiz( ve dahi Cumhurbaşkanı Erdoğan) ; bir 40 milayar dolar daha harcarız dedi. Doğru biz bize yeteriz (!). Biz bize yetemedik, biz onlara yettik. Refah ve ekonomik şartların hergün tartışıldığı ve gurur kaynağımız olan %13 oranında "işsizlik" , tarımda ve hayvancılıkta ki sorunlar varken savaştan kaçmış ve mülteci ayaklarına giren bir millete 40 milyar doları( Ortalama  270 milyar TL) harcamak bu millete ihanettir. Yalnız Suriyeliler mi ? Hayır ! Afgan, Pakistanlı, Iraklı, İranlı, Afrikalı mülteciler gibi Ortadoğu ve savaş coğrafyasını içimize aldık. Son günlerde sıkça görülen IŞİD operasyonlarında yakalanan zanlıların Orta Doğu ve savaş coğrafyası bağlantıları öne çıkıyor. Mülteci diye aldığımız kişilerin Türkiye'de IŞİD'e çalıştığı anlaşılmıştı. Mülteciler,  yalnız ekonomik, kültürel, etnik sorun değil bir güvenlik tehdidi oluşturmaktadır. Kontrolsüz bir şekilde ülkemize tabiri caizse "yolgeçer hanı" gibi yığıldılar. Sözün ehli, lafın kısası makbuldür. Gelelim sonuca :Suriyeli ve mülteci politikası bir kez daha mukayese edilmeli, önlemleri alınmalıdır. Yalnız bugünü değil yarını da düşünülmelidir.


Yorumlar

Popüler Yayınlar