ÇANAKKALE BOĞAZ HARBİ

 

    Çanakkale Savaşları’nın muharebe sürecinde 3 safhası vardır: Boğaz Harbi, 25 Nisan Çıkarmaları ve Ağustos Muharebeleri. Bu yazıda Çanakkale Boğaz Harbi’ni detaylandırarak bu savaşın süreçlerini ele alacağız. Yıllardan beri Çanakkale Boğaz Harbi için “Deniz Zaferi” ve “Çanakkale Savaşı” olarak anılsa da bu ifadeler askeri terminoloji açısından yanlıştır. İngiliz –Fransız Kuvvetleri’nin Çanakkale’ye yaptığı harekât bir amfibi harekâttır. Bu harekâtın amacı Çanakkale’yi geçip İstanbul’a varmaktır.  Fakat Nusrat Mayın Gemisi’nin mayınlarıyla ve 18 Mart direnişiyle İtilaf kuvvetleri İstanbul’a varamadı.

  Buradaki boğaz harbi iki filonun mücadelesi değildir. Burada, yani denizde iki kuvvetin karşılıklı bir mücadelesi yoktur.  Savaşın seyri Çanakkale Boğazı’ndan geçmeye çalışan İtilaf kuvvetleriyle karada verilen Türk karşılığı şeklinde sürmüştür. Bu yüzden mücadele çetin şartlarda sürmüştür. Teknik olarak bu mücadeleden “Deniz Harbi” olarak bahsedemeyiz.  Bu zaferi kutlarken “18 Mart Boğaz Zaferi” olarak bahsetmemiz daha uygun olacaktır. Ancak hangi isimle kutlanırsa kutlansın 18 Mart bir milli duruştur. Yalnız bizim tarafımızda değil, savaşın akıbeti açısından da önemli bir gündür. 18 Mart 1915’te aldığımız galibiyet sayesinde Anadolu’nun ilk direniş vesikası burada ortaya çıktı.

    Çanakkale Savaşları’ndan bahsederken sadece 18 Mart’ı değil diğer safhaları da ele almamız gerekir. Çanakkale Savaşları’nı genelde deniz – kara, özelde ise “coğrafya muharebeleri” şeklinde ayırabiliriz. 18 Mart 1915’ten sonra 25 Nisan ve 6 Ağustos çıkarmaları da bu savaşın önemli parçalarıdır. 25 Nisan 1915’te Arıburnu -  Seddülbahir ve 6-10 Ağustos Conkbayırı – Anafartalar Muharebeleri de bu savaşın en önemli günlerini teşkil etmektedir. Çanakkale Cephesi’nde ise nihai başarı 9 Ocak 1916’da İngilizlerin resmi çekilişlerinin bitmesiyle elde edilmiştir.

     Çanakkale Cephesi’nde alınan bu başarı oldukça önemlidir. Savaşın Türk – Alman lehinde ilerlemesini sağladı, Rusya’da devrimler başarıyla gerçekleşti ve cephe Anadolu’nun savunulması için bir subay okulu gibi mühim bir görevi ele aldı... Çanakkale Cephesi’nde alınan başarılar, Kurtuluş Savaşı’nın da öncüsü oldu. Çanakkale Cephesi’nde alınan başarılar da subaylarımızın da büyük emeği vardı. Enver Paşa, Cevat(Çobanlı) Paşa, Esat(Bülkat) Paşa, Vehip(Kaçı) Paşa, Albay Mustafa Kemal Bey, Miralay Şefik(Aker) Bey, Selahaddin(Adil) Bey, Nazım Bey, Fevzi (Çakmak) Bey gibi önemli subaylar ileride tarihimiz için büyük rol oynayacaktı. Aynı zamanda Çanakkale Savaşları Osmanlı ordusunun direncini, stratejik durumunu ve subay – zabitin savaş bilgisi ve becerisini de ortaya koymuştu. Çanakkale Savaşları tüm bu yönleriyle fonksiyonel bir savaştır.

     Çanakkale Savaşları; Türk milleti için “hassas” bir noktada olmakla beraber ülkenin dört bir yanında toplanan Türk gençlerinin, dünyanın en güçlü zırhlılarına ve ordularına karşı direnişidir. Ancak Çanakkale Savaşları hakkında safsatalar da hala kullanılıyor. Örneğin “Çanakkale Savaşları’nda Yemek Tablosu” başlığıyla paylaşılan hiçbir liste gerçek değildir. Kısaca “hoşaf” mevzusu uydurma bir meseledir. Bu konuda değerli arkadaşım Emre Harman’ın bir yazısı var. Konu hakkında detaylı bilgiler için müracaat edilebilir. Bir diğer husus ise “250.000” kişinin kaybının olduğudur. “250.000” kişi zayiattır. Toplam kayıp, yaralı, kaçak, kayıp, esir rakamını ifade eder. Benim bahsetmek istediğim mesele bir savaşı ya da toplumsal olayı “gerçeklikleriyle” ve “bilirkişiler” vasıtasıyla kavranmasıdır.

Bu kadar lafın sonunda bütün şehit ve gazilerimizin ruhu şad olsun. Çanakkale Ruhu 108 Yaşında!










Yorumlar

Popüler Yayınlar