Başkomutan

 


 

Aslıhanlar mevkiindeki savaştan sonra yaklaşık 4 ay sonra Yunan ordusu ve Türk ordusu Eskişehir’de ve Kütahya’da tekrar savaşmış ve Eskişehir’de çok kanlı bir muharebe yaşanmıştı.

Savaşı kaybetmiş ve ordu endişe içinde dağılmaya başlamıştı.  Savaşın sonucunda birçok kişi ordudan firar etmişti…

Bu büyük hezimet Ankara’da da büyük yankılar uyandırdı. Hatta meclisteki kan emiciler bile sevinmeye başlamıştı. Çünkü “Kemal”in ordusu yenilmişti…

Mecliste kargaşa, halkta huzursuzluk ve Ankara’nın yenilmesini bekleyen kan emici…

İşte Sakarya Savaşı’ndan önce ortam buydu.

İş ciddi, zaman yok, acilen gerekli kararlar verilmeliydi,

Mustafa Kemal Paşa Mecliste “Başkomutanlık” seçimi yaptırdı ve “Başkomutan oldu.”

İlk işi ordunun toplanmasıydı. Dağılan birliklerin tekrardan tertip edilmesi gerekliydi. Düşmanın önünde hiçbir şey kalmamıştı, Polatlı’ya yakındı, Ankara’ya yakındı. Tehlike böyle büyüktü… Hatta meclisin taşınması da konuşulan meselelerdendi.

Firarlar orduya dönmezse cezası belliydi: idam.

Orduya katılmayan firarı asker suçlu bulanacak, yargılanacak ve cezası infaz edilecekti.

Sadece 1 aylık bir süre vardı. Ordu tekrardan tertip edilmiş ve Kütahya – Eskişehir Savaşı’ndan sonra Sakarya Nehri’nin doğusuna konuşlandırılmıştı. Aynı zamanda Türk ordusu Polatlı – Haymana – Sivrihisar hattında düşmanını bekliyordu…

Ordunun eksiği çoktu. Cephane sıkıntısı boy göstermişti. Askerin tekrardan toparlanması için yardımlara ihtiyaç vardı. Tüm kaynak ve yardımların bittiği ve ya sıkıntıya girdiği için mali yönden sıkıntılar da boy göstermişti. Başkomutan bunun da hal çaresine bakması gerekliydi. En sonunda kararını bildirdi: Ordu halkla el ele…

Tekalifi Milliye emirleri yayınlanmış, halktan belli oranda yiyecek, erzak, hayvan alınmış; halkta ne kadar silah varsa toplanmıştı.

 Subaylar, erler, kağnılar, toplar, kadınlar…

Hepsi bir vücut olmuş, milletin kaderini tayin edecek savaşı beklemişti.

O bozkurt da pusudaydı, düşmanı pusuda bekledi, üstüne çekti.

En sonunda 23 Ağustos’ta Yunanlar saldırdı. Büyük çarpışmalar yaşandı, Türk milleti varıyla bu savaşta büyük rol oynadı ve 13 Eylül günü Yunanların ricatlarıyla savaşı kazanan biz olmuştuk…

Yunan ordusunu Haymana Ovası’ndan püskürttük,

Mustafa Kemal Paşa’nın devrilmesini isteyen kan emicileri başarısız oldular.

Bu harekâtın başarısız sonuçlanması Yunan tarafında paniğe yol açtı. Küçük Asya Ordusu’nda komutan değişikliğine neden oldu.  Yunanlar kesin bir şekilde “gireriz” dedikleri Haymana ve Polatlı’da büyük bir hezimet aldı ve geri çekilmek zorunda kaldı…

Türk tarafı olarak önemli bir galibiyet alarak Anadolu’da tutunmaya başardık. Ordunun morali de tazelenmiş, düşman artık daha iyi tanınmıştı. 11 aylık geniş bir zaman dilimini bulmuştuk. 11 ay sonra da “Büyük Hesaplaşma” gerçekleşecek ve Yunan ordusu Anadolu’dan silinecekti.

22 gün, 22 gece süren Sakarya Savaşı’nda birçok subay ve er şehit olmuştur. Ruhları şad olsun. Sakarya Savaşı’nın 101. zafer yılı kutlu olsun.

HALASKARGAZİ MUSTAFA KEMAL’E VE ONUN ORDUSUNA BİN SELAM..

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar