ATATÜRK VE DİN KONUSUNDA BİR ARAŞTIRMA
1- ATATÜRK VE DİN
Fotoğraf 2.2
Fotoğraf 2.3
Fotoğraf 2.5
Fotoğraf 3.1/ Mustafa Kemal Paşa, Rıfat Hoca (Börekçi) ile.
Fotoğraf 3.2/ Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Abdurrahman Kamil Efendi ile.
Yıllarıdır Atatürk'ün dini konusunda ileri geri konuşur dururlar. Atatürk öyle büyük bir lider ki, kendisine havlayan, kemik görmüş ite dönenler hâlâ çağımızda var. Bu mikroplar, - keza bunlar Türk inkılap bünyesinde temizlenecektir - ağızlarından Atatürk'e "dinsiz" diyerek, onu hakir görmeye, küçük (!) düşürmeye çalışmaktadır.
Fotoğraf 1.1/ Atatürk dua ederken
Atatürk, temiz bir müslüman olmakla birlikte, dini siyasete alet etmemiş; onu toplumun bir olgusu olarak benimsemiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, dine zarar veren oluşumlara da mücadele vermiştir.
Atatürk, bu milletin parçasıdır. Onu karalamak, kimsenin haddine değildir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dini kimseyi ilgilendirmez; lakin asla dini siyasete alet etmemiştir. Atatürk, dini toplumsal bir olgu olarak görmüştür.
Atatürk'ün din ile alakalı bazı sözleri:
Bizim dinimiz en tabii ve mâkul dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dînin tabii olmasi için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lâzımdır. Bizim dînimiz bunlara tamamen uygundur."
(kaynak: Enver Ziya Karal, Atatürk'ten Düşünceler, s. 90, Ankara: ODTÜ Yayıncılık, 2003. )
Fotoğraf 1.2
"Şurası unutulmamalı ki, bu tarz-ı idare, bir bolşevik sistemi değildir. Çünkü, biz ne bolşeviğiz ne de komünist; ne biri ne de diğeri olabiliriz. Çünkü biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız. Hülasa, bizim şekl-i hükümetimiz tam bir demokrat hükümetidir ve lisanımızda bu hükümet halk hükümeti diye yad edilir."
(kaynak: Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C. III, 2. Baskı, s. 20)
Fotoğraf 1.3
Atatürk, Kur'an'ı Türkçeye tercüme etmiştir. Atatürk döneminde basılan bir din kitabı:
Fotoğraf 1.4/ Elmalı Hamdi Yazır tarafından hazırlanmış Türkçe Kuran Meali
2- ATATÜRK'ÜN ONARDIĞI CAMİLER
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yaşadığı dönemde birçok camiyi onarmıştır.
Onlardan birisi de Camiikebir Camisidir.
Camii, Yunan işgali sırasında zarar görmüştür. Mustafa Kemal Paşa ise camiyi onartmıştır.
Fotoğraf 2.1/ Camiikebir Camii ve içerisi
Belgeler:
Yıl 1929, Edirne'deki 3 şerefeli cami kubbesinin onarımına dair belge.
(BCA, 30-18-1-2/ 1 - 12 - 25)
Yıl 1930, Fırtınadan hasara uğrayan camilerin tamiri için Edirne Vakıflar Müdürlüğü'ne 11.000 lira tahsisat gönderildiği.
(BCA, 30-10-0-0 / 192 - 314 - 20)
Yıl 1931, İstanbul Eyüp Camii kurşun ve sıva tamiratının emaneten yaptırılması.
(BCA, 30-18-1-2 / 24 - 77 - 9)
Fotoğraf 2.4
Yıl 1936, İstanbul'da 6 farklı camiin tamirinin emaneten yaptırılması.
(BCA, 30-18-1-2 / 67 - 61 - 6)
Sultan Vahdettin zamanında işgal güçlerine satılan bir çok cami gibi Beyoğlu Ağa Cami'de Lefter adlı bir Rum'a satılmıştı.
Atatürk geri alınan o camiyi tamir ettirdi.(1936)
Caminin kapısına “Yurttaş dününü unutma, bugünü iyi anlarsın!" yazısı asıldı.
Fotoğraf 2.6
13- Yıl 1937, Ankara'daki Zincirli Camii tamiratının emaneten yaptırılması ve kıymetli eserlerin onarımı için bir uzman mimar çalıştırılması.
(BCA, 30-18-1-2 / 72 - 14 - 17)
Fotoğraf 2.7
3- Atatürk ve Din Adamları
Atatürk, dini suistimal etmemiştir; bu bağlamda da din adamlarına destek vermiştir. Milli Mücadele döneminde Abdurrahman Kamil Efendi, Rıfat Hoca ( Börekçi) gibi isimler, Atatürk'e desteklerini açıkça vurgulamıştır.
. Fotoğraf 3.3/ Abdurrahman Kamil Efendi'ye ait vesikalık fotoğraf.
Emeklerinden dolayı başta belgeleri gün yüzüne çıkaran tarihçi - yazar Ümit Doğan'a, belgelerin teemini hususunda yardımcı olan Emre Harman ve Zeki Bulut'a teşekkürlerimi sunuyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder